2 Nisan 2011 Cumartesi

BEYİN YANDI-295


bişeyleri bitakım sebeplerden dolayı yasaklayarak zamanla alışkanlıklarımızı öldürüyorlar..
sürekli katı gıda tüketerek akışkanlıklarımızı öldürüyoruz
çorba içmek ya da çay içmek şahane şeyler olmaktan çıkıyor zamanla
manyaklaşıyoruz ve duyarsızlaşıyoruz sanıyorum bu sayede çıkıyor savaşlar

önce üst komşuya kıllanıyoruz mesela..neden ses yapıyor onun çocukları sabahın köründe
halbuki şu an pazar ve ölene kadar uyumak hakkına sahip her halkın nefes alıp vereni
ama dellenmiş bir akılsızın tepesinde topuk sesleri yükselince o pazarın herhangi kanlı pazardan farkı kalmıyor
kiliseden çıkmış bir ailenin tepesine çöküyor karanlık..ve kendi kutsal kitabını bahane ederek koparıyor neticesiz fırtınayı

şimdi sorarım..diye başlayan tepkisel bir cümlenin sonuca bağlanamayan hiddetiyim ben
ve dünyanın 80'den sonra her dönüşüne küfür eden bir cinsim...
noktalama işaretlerinin nereye konulması gerektiğinden habersiz yaşıyorum senelerdir..resmen böyle yaşıyorum
ve bu tür şeyleri bilip..ölene kadar aklında tutan insanlara şaşıyorum..ciddi ciddi şaşıyorum

ne bileyim...bu bilgi bir yarar sağlıyorsa..ki benim umrumda olan bir şey değil aslında
ulan bence bir başkasına ya da herkese yarar sağlayacak tek bilgi tam ortada durmak sanki
tam ortada durduğunda iyimser bir kararsızlığı kabullenmiş oluyorsun ve böylece her yanlıştan sonra güle oynaya özür diliyorsun
ben senelerdir özür diliyorum bu şekilde..ondan bundan falan filan

ne gereği var?
aslında hiç gereği yok..çünkü toplasanda..çıkarsanda..çarpsan veya bölsen..fark yaratmıyor ciğerim
karşında duran şey..etten kemikten oluşsa..ya da bir tahta parçasıysa..
seni hiç anlamıyor olduktan sonra..ne için tüketeceksin ki vereceğin o son nefesi

nefsine değil..hepsine hakim olmak isteyenlerin oluşturduğu bir kalabalığın tam ortasında
ıkıntıya sifon çeken bir alabalık olup...
iyimser gibi görünen o çok okumuşların..mürekkep yalayan dolma kalem fetişistlerinin..
ya da güzelim bir pazar gününü bişeyler uğuruna bağırıp çağırarak harcayan o sinir sahiplerinin...herneyse işte

bunların dünyasında yaşadıktan sonra..iki dakika durup düşünsen bile anlıyorsun zaten
şimdi kimden..ne için özür dileyeceksin ki..çünkü senin geç kalmış olmanın hiç önemi kalmıyor mesela..
yani milyar tane etten kemikten varlığın ömür tükettiği şu elipsin neresinde olursan ol
içine sıkışan dertleri toplasan ne kefen doldurur ne mezar..işte bu yüzden geberiyor zaten insan dediğimiz

bu hayatı sorgulayan bir yazı falan değil..ya da insan ilişkilerini enine boyuna eğip büken bir tavır hiç değil
zaten olmasın
uzak durulması gereken şey yalan falan değil
uzak durulması gereken şey yalanı kullanan olsun bence

çünkü yalan güzeldir bence

alican arıcan
03/04/11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder