27 Ekim 2010 Çarşamba

BEYİN YANDI-186


*salonun penceresinden..denizi görüyorum..vapurlar geçiyor..motorlar..içlerinde insan kalabalığı..hepsi biyerlere gidiyorlar..elimde ise dünyanın en sıcak kahvesi..öyle ya da böyle değil yani..o kadar sıcak ki..sehpaya bırakıyorum dayanamayıp..sonra karşımdaki aynaya bakıyorum..arabanın anahtarları çarpıyor gözüme.."ulan" diyorum..hadi gel çıkalım dışarı..kendi kendime konuştuğumu bile bile..anlamamışım gibi davranıyorum ve kafamı sola çeviriyorum..mutfak yönüne..belki oradan birisi çıkar.."mutfakta biri mi var?"..yoksa olsun lütfen..rica ediyorum..

*karşımdaki ayna dikkatimi çekmeye başlıyor iyiden..sonra arabanın anahtarları..sırayla dağılıyor aklım..uzaktan bir akraba arıyor..daha da uzaktan birisi ölmüş..cenazeyi haber ediyor bana..nedense çok üzülüyorum..ne kadar uzağımda da kalmış olsalar..ya da ben kendimi ne kadar soyutladıysam onlardan..olanlardan..üzülüyorum.."neticede insan" diyorum..ve deliriyorum bunun için..güneş bana hiç dönmüyor..

*kapıyorum arabanın anahtarlarını..çıkıyorum sokağa..bir bakıyorum arabayı park ettiğim yer bomboş.."ulan" diyorum sesli..içimdense.."polis mi çekti gene" diye soruyorum..sonra bakkaldan bir adamın sesi yükseliyor.."yahu gece burdan giden arabanın sahibi çıktı mı?"..şaşırıyorum..anlamıyorum önce..sonra ise.."giden?..nasıl giden ya?" diye şaşırıyorum daha fazla..bakkala girip "abi benim arabam burdaydı..ama şimdi yok" diyorum..adamsa garip bir biçimde.."valla dün gece üç gibi tepesine iki adam dikilmiş arabanın içine bakıyordu..polisi aradım,açmadılar..sonra bir şekilde girdiler arabanın içine..gittiler"..ben şoka giriyorum..adama "e abi camı açıp bağıramadın mı?" diye soruyorum yarım yamalak..ama ne fayda..adamlar arabayı götürmüşler..kimbilir nerededir?..

*bana mesaj atan uzak akrabaya ulaşıyorum.."abi" dedikten sonra giriyorum lafa.."geçmiş olsun" dedikten sonra kapıyor o da telefonu..benim kafam karıştı resmen..arabam gitmiş gece..ama nasıl yorgundum bir bilsen..çok kötü oluyor öyle..sarhoş gibi..çok kötü..

*sonra aklıma lise döneminde arkadaşlarla gittiğimiz plaj geliyor..ulan o kumlar ne yakardı ayaklarımın tabanlarını..işte bu yüzden yüzme öğrendim ben..ayaklarımın tabanları yandığı için..

*polise gidiyorum..anlatıyorum durumu..mobese bozuktu..diyor bi tanesi.."yahu" diyorum "abicim tüm istanbul'da mı bozuk bu alet!".."şşşt" diyor..içlerinden en hiddetlisi..kardeşim biz mi çaldık arabanı!.."sen polissin abi çalmazsın" diyesim geliyor ama..sonra aklıma geliyor ki bizim memlekette polis mağdurun pek işine yaramıyor..

Alican Arıcan
28/10/2010

1 yorum: