
*son model arabamla son hız gidiyorum..ve film böyle başlıyor..
*bak buraya bir film yazıyorum..çok sert bir müzik çalıyor..rock olsun..rock..rocık..
*bir benzinci durduruyor beni..ben durmuyorum yani.."abi bi dur be..benzinin bitmiştir senin" diyor..ve ben duruyorum..çünkü bunu derken arabanın önüne atlıyor kerata..kerata dediğime bakma adam benden büyük ama tıkılmış o benzinciye..kader bu mu?
*bir ara arabadan inmem gerekiyor..içki alayım diyorum..içeri giriyorum market gibi bir yer..ama değil..çünkü yolun ortasında bir yer..nasıl market olur öyle yerden..olmamış tabii..herneyse içerdekiler mutlu ama..market gibi davranmışlar mekana..mekan kendini market zannediyor ne zamandır..ben de bozmuyorum adamları..adamlar derken..hepsi akraba..zaten oraya akbaba'dan başka varlık gelmez anasını avradını..taa çölün ortasında..pardon ya yolun ortasında..amerikan filmi mi bu anasonu avradını..
*neyse ben kasaya doğru yöneliyorum..zaten ufacık mekanda bir tek kasa var neredeyse..adamlar kasa için market açmış..market derken..yani market görünümlü mekan açmış..neyse ya adamlara fazla yüklendim..neticede hepsi akbaba..kan bağı mevcut..sonra işte..sonra şey oldu..ben "kanyak mı..konyak mı?" diye sordum..adam bana sadece baktı..ben yineledim "kanyak mı konyak mı?"..adam yine sadece baktı..demek ki anlamadı diye düşünürken ben.."kankay mı konkay mı?" dedim ve adam "ne?..nasıl?" tarzında cevap verdi..
*dedim "hacıosman..alkole ihtiyacım var..alkol var mı?"..dedi yok biz dinimize bağlıyız..tepem biraz attı.."ticarette böyle bir şey var mı?" diye sordum..adam sinirlendi..mekandaki diğer akbabalarına baktı ve.."ben neyi satıp neyi satmayacağımı sana mı soracağım" dedi..ben de kendisine.."şu sattığın benzin için insan öldürülürken sorun yok öyle değil mi bebişim?" dedim..sonra parasını fazlasıyla ödedim benzinin..kurşunluydu çünkü o benzin..sol elimde manasız bir fanzin...
*çıktım..yoldayım..güneş geride kaldı..sanırım havayı karartıyorum önüme doğru..radyoyu açtım..gariptir,coğrafyayla alakası olmamasına rağmen..hayko cepkin-sıkı tutun..çalıyordu radyoda..ah dedim aliko aç sesi..son ses gidiyoruz..hızımız da güzel..güzel yani abisi..valla bak şahane..havayı da batırıyoruz..kısmetse..
*sonra karşıma bir kirpi çıktı..yol bomboş..bir kirpi..bir ben..bir de ikimizin allah'ı..ikimizin allah'ı..hayvanların allah'ı yok mu arkadaş..doğasına en uygun yaşayan canlı o..en çok onun allah'ı var bence..neyse kirpiye göz kırpıp kaçıyorum..şehir gözüküyor uzakta.."ulan" diyorum.."hiç cezbetmedi bu beni.." geri dönesim geliyor aynı yolu..kararıyordu ne güzel hava..severim karanlığı pekçe..cebimde bitti bir ton akçe..of diyorum üzülüyorum..kafam atıyor biraz..
*arabanın bakım zamanı geçeli yedi ay olmuş..ben o ara resmen dalga geçtim kurallarla..i have no ardiye..
*gece şehirdeyim..girdim ne yapayım?..o kadar yol gelmişim..koskoca yolda tek hikayem o dindar benzinci..alkol satmayan adam.."e diğerleri alkolsüz bira satıyor" demediğim için pişmanım biraz..aradan saatler geçtikten sonra aklıma geldi çünkü..buralalrda sahneler kesiliyor..hayal etmeyi unuttum sanırım..olumsuz gibi görünse bile belki hatırlamak istemediğim şeyleri sildi hafızam..hafız ağam..benim sünnetimde gördüğüm son adam..kirvemdi..o gün öldü kalp krizinden..hafız ağam be! hey gidi!
*neyse duygusala bağlamamam gerektiğini hatırlıyorum.."sahi ben bu şehire niye geldim?" diyorum kendi kendime..ve arabadan inip müsait bir yerde..müsait bir yerin havasını soluyorum..arabam bu yol ile daha da eskidi..döndüğümde satmak istesem satamam mesela..zaten kıyamam satmaya..kıysam bile oturur ağlarım arkasından..bu arabada ne yaşanmışlıklar var..ben ilk kavgamı ettim bu arabada..en yakın arkadaşımı dövüp elini kesmiştim..sonra o da en yakın arkadaşının sevgilisine tecavüz edip hapise girmişti ve ben attığım dayak için hiç acımamıştım o eski en yakın arkadaşıma..
*"of" diyorum uzun uzun.."neden hatırlıyorum ki bunları?" diye şiddetleniyorum..hiddetleniyorum..sonra normale dönüyor yolculuğun son dakikaları..sahi ben neden geldim?..söyleyeyim..ben buraya "düğün için geldim" diyorum..resmen yalnızlıktan kendim sorup kendim cevaplıyorum..ve sonra düşünüyorum..iyi ki alkol almamışım..alkol tüm kötülüklerin nesiydi..kütük memuruna sorulası bir sorudur bu..ama soramam..artık olmaz o kadarı..ya da o kadarı olmaz artık!
*akşam en uzak arkadaşımın düğünü var..ben bazen kırarım kafayı..gezerim böyle..aslında bana ne bu düğünden..ya beni bizim memlekette dışladılarda biraz..hava değişimine geldim..belki bir süre burada kalırım..belki hep..bilemiyorum..havası sıkıntılı gibi olsa bile..belli olmaz ya..ince belli hiç olmaz hele..ben ince belli olan nesnede sadece rakı içerim
(Alican Arıcan'ın "hayvanlar yalnız yaşarlar" isimli kitabından alınmıştır.)
26/10/2010
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder