10 Temmuz 2010 Cumartesi

REKLAM


İlkokulu okuduğum Mardin'den dönerken yaşlar ağır ağır akıyordu göğsüme.Şaşkınlıkla izlediğim ilk film olan "mellanie'nin donu" beni gerçekten derinden etkilemiş.Flu gökyüzünün semaver'den çıkan duman misali kırmızı kubbeye varışının üçüncü yüzyıldan kalma bir kedi gibi miyavladığı günümüzden çok uzakta binlerce yıllık kilometre taşını aşındıran bir buz dağının görünen yüzünün görünmeyen sensizliğine ilişkin balistik raporları istiyordu bu çüksüz makinist.Elalemin derdi beni mi gerdi diye düşünürken bile hayata karşı objektif olabilmeyi "kafası hariç 18 santim" cümlesi ile açıklar mı berduş bir insan?..Elbette hayır ve elbette yeminli bir tercüman...Devamı "Benim anlatacak çok hikayem var" isimli kitabımda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder