12 Ağustos 2011 Cuma

BEYİN YANDI-406

annemin sesiyle uyandık onat ve ben..sabahın ilk ışıklarını görmeden yatmayan iki garip insanız
illa ki herkesten geç yatacağız ya..aniden kalkmamız için ancak öyle acı sesler işitmemiz gerek..
umut ediyoruz..güzel şeyler için uğraşıyoruz..her adım bir şekilde daha mutlu olması için..ne varsa işte..
gelecek konuşuyoruz..gelecekten konuşuyoruz..iyi şeyler konuşuyor ve iyi şeylerin olmasını diliyoruz..dilemenin yöntemleri var..açıyorsun ellerini dua ediyorsun..belki kuru kuru istiyorsun..belki ilgin olmuyor ama kiliseye girip mum yakıyorsun falan filan..dilemenin çeşitleri bollukla mevcut hayatımızda..

bir telefon çalıyor..bir şekilde bir ölüm haberi geliyor..
hani o gelecekten bahseden bizlere..acı bir fren koyuyor hayat..herkes savruluyor..haber alanlar savruluyor
hoşuna gitmiyor kimsenin ölüm..kimse onu beğenmiyor..ve genelde düşünmüyor zaten insan..
geleceğe dair her plan yapılıyor ama..ölüm üzerine pek düşünülmüyor..
üzerinde durulan konu "ölüm" olduğunda..bütün diğer sıkıntılar unutuluyor..erteleniyor..geride kalıyor bir şekilde..
çünkü ölüm en büyük sıkıntı..ve yoklukların en büyüğü..

gezmeyi tozmayı pek sevmem..sıkılırım genelde...
uzun zamandır ilk defa birisi için.."keşke bi görseydim" dedim..
bazı insanlarla çok az rastlaşırsınız ama bir sebepten seversiniz ya..bilmem ki yani en azından bana öyle olur
erken olduğu için zor oluyor herhalde bu durum..yani etrafında biriken herkes için
görmezsin ama duyarsın ya ismini..yani çok az görürsün ama ismi hep vardır hayatında..telefon çalar o isim müsaade istemeden gitmiştir..onun haberi verilir..

zor ya
vallahi zor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder