siyaset,siyasi karakterlerin yediklerini toplumun sindirmesidir.
bizim sindirim sistemimiz yer yer çok fena çalışır..yerine göre durdundur..kendi halindedir ve basittir.
kaygılarımızı arttıran şey kendi ellerimizle seçtiğimiz tiplerin izlediği yoldur..fakat en acısı yolları yol..suları ise su değildir.
siyaset akıllı adam işi değildir derler..
"akıllı adam işi değil" sonucuna bağlanan her "baş" kısım kendi içinde özeldir..
kimisi.."futbol akıllı adam işi değil" derken..kimisi bunun "rugby" olduğunu iddia edebilir.
12 haziran'da ülkemizde genel seçimler yapılacak
şeffaf sandıklar yerlerine sabitleniyor..sağolsunlar ve varolsunlar ki en şeffafını bulmuşlar sandıkların
daha dün artvin hopa'da başbakan konvoyunda sıkıntılar meydana geliyor..emekli öğretmen biber gazı ile başlayan domino etkisinden kalp krizi geçirerek "kurtuluyor" ve ölüyor
aslında kurtuluyor..çünkü bir şey değişmiyor
çünkü ölümünden bir sonraki gün onun ölümünü dillendirmek isteyenler..mesela ankara'da güzelce bir ıslatılıp dayaklandırılıyor..
önce insanlar "ayaklandırılıyor".
sonra aynı insanlar "dayaklandırılıyor"
akşam başbakanı izliyorum
diyor ki.."70 tane siyasi parti var..bunların bilmemkaçı oy pusulasında..seçime katılıyorlar..artvin'de sahneye çıkanlar fikirsizler..fikirleri yok savunamadıkları için taş atıyorlar." kabaca böyle bir şey söylüyor..başka memleketin seçimlerinden örnekler vererek bizim memleketin demokrasisini övüyor..
kağıt üzerinden bakınca meseleye..başbakan haklı ve çok doğru söylüyor
ama sokak öyle söylemiyor..ben bizzat kaldırım taşlarıyla konuştum.
herneyse..haberlerde gördüklerimizin dışında
gün içinde gezdiğim dolaştığım yerlerde tabii ki haberlerde gördüğüm gerginliğin ta kendisi yok
ama şu var..herkes birbirine inceden bir ayar vermeye çalışıyor.
mesela kürşat tüzmen ana rahmine kadar kovalamak iddiasında bulunurken ana muhalefet liderini..kimsenin bu yoruma yeterince sesi çıkmıyor..iktidar partisi mensubu bir kimse dilediği gibi konuşabiliyor anlayacağın..
sonra düşünüyorum en basit halini sorunların..
mesela çıksa bir vatandaş..dese ki..ben başbakanı ana rahmine kadar kovalamak istiyorum..
bir vatandaş bunu söylese..yer yerinden oynar..o vatandaşında hayatı söner..ciğerine kadar yakarlar adamı..
neden mi?
başbakanımız diyor ki.."memlekette demokrasi var..fikir özgürlüğü var"
peki bunlar var
gazeteciler neden içeride?
o kasetler kimden çıkma?
hooop hemen yargıya bir ara pas..
oh ne güzel memleket arkadaş...nasılsa bunların alayını cevaplamak zorunda olan bir yargı sistemi var türkiye'de öyle değil mi?
beril eskişehir'den milletvekili adayı
kendi memleketinden..işin güzeli bu aslında..herkes kendi memleketinden aday olsun mesela
sadece beril değil yani..herkes
her partiden herkes
internet üzerinden kendisini ifade edebileceği bir alan arıyordu.
blog sayfası açalım..ordan anlat kendini dedim..
neden mi?
çünkü özgürlükten..demokrasiden bahseden biricik başbakanımız
kendisine hakaret edildiği gerekçesiyle..kişisel bir blog sayfasını kapattırdı aylar evvel
kapattırmakla kalsa yine iyi...(üç noktanın devamına gerek yok hayat karartıyorlar işte)
artvin'de ölen emekli öğretmen için.."nolmuş yeaaani" tarzında açıklamalar yaptı bugün..
koruması umarım hayatta kalır...ölüm çok kötü olsa gerek
ama başbakanın kimseyi umursadığı yok...eğer kendi tarafından değilsen yani
karşısında duruyorsan resmen düşman ilan ediyor seni..
artvin'den geçtiği trabzon'da
halkevlerini hedef gösteriyor insanlara...
başbakan hedef gösterince sorun olmuyor ama..birileri başbakanı hedef gösterince sorun oluyor
başbakan kendinden olmayan kimseye saygı bile duymuyor..geçtim sevgisini
mutemelen sevgi bekleyen yok zaten
alican arıcan
02/06/11
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder