
yazdıkça yazasım geliyor..aklım açılıyor..çalışasım geliyor..üzerinde durasım ve düşünesim geliyor..
geliyor..geliyor...
yazıyooor yazıyoooor...tam bağımlı full dengesiz bir ülkenin..matbaa mahkumu medyası yazıyoooor!
4. levent metro durağının sarıyer yönüne doğru olan çıkışında..bir abimiz sabahları radikal gazetesi satıyordu..
sanırım şu sokakta gazete satan çocuk tribinin büyümüş ve irileşmiş bir modeliydi bu olan...çünkü günümüz çocukları tecavüze uğrayıp ölürken..onların üzerinden geçmişi yaşatmak olmazdı öyle değil mi?..herneyse..metro çıkışında gazete satan abimiz biraz hareketliydi..yani mesleği gereği başbakana ve hükümete "geçirmek" gibi bir lüksü var mıydı..bilemedim ama..anladığım kadarıyla..ya kendisi isyan etti..ya da kendisinin başbakana ettiği laflar başkalarını isyan ettirdi..
işin garibi..o abinin az ötesinde..sabahları 4. leventte tıkanan trafiği açmakla yükümlü olan polis memuru abi ya da abiler vardı..o abilerin birisi..nedense..her gördüğünü not alıyordu..yani kemerini takmayan adamı not almak ayrı ama..ya da direksiyon sallarken cep telefonuyla konuşan sürücünün not edilmesi bambaşka ama..sanki o abi her gördüğünü not ediyordu..pek anlamadım..düşününce bir gariplik vardı bence...
bilemedim yoksa gazete satan abiyi o memur abi mi göndermişti...
bana gelen maillerin bazılarını..virüs olmasından korktuğum için açamıyorum..aylardır manyak gibi maillerime bakıyorum...
ama açamıyorum..
vize teslimlerim için bitirmem gereken ödevler var
bazı insanlara iyi davrandığım için..hatta çok iyi davrandığımı düşündüğüm için bile...inanılmaz pişmanım
bence kimse o kadarını hak etmiyor
neyse türk kahvesi içen?
tamam getiriyorum
alican arıcan
09/04/11
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder