11 Eylül 2009 Cuma

88 MODEL-21

Ben futbol izlemeyi seviyorum..Arjantin ligidir..İsveç liginin dibidir..futbol hoşuma gidiyor..izlemesini seviyorum.Sergen Yalçın frikiğidir..Zidane frikiğidir..severim..futbolun estetik bir yanı olduğunu düşünürüm..futbol belki de bazılarınca "erkek oyunu".."22 kişinin bir topun peşinden koşmasına sebep aptalca bir oyun" gibi algılanabilir..ve aktarılabilir..ancak ben futbolun birçok şeyi açıkladığını düşünüyorum..mesela hayatla çok benzeşiyor futbol..atak oynamazsan..atağa çıkmazsan kazanamıyorsun..atak yaparken saçmalarsan arkanı sağlama almazsan..iyi bir defans kurgun yoksa kesin yeniliyorsun..ya da beraberlik yetiyor sana..ama her insan kazanmak istiyor.Ama kazanırken biraz terbiyeli olmak gerek..hatta biraz değil..tamamen terbiye sınırları içerisinde kazanmak gerek..ya da kaybedince bunu hazmedebilmek gerek sanki..yani rakibe..ya da ne bileyim karşı komşunuza küfrederek kaybetmek olmamalı..hayatta da tartışmalara giriyoruz..karşımızdakine bağırdığımız an..fazlaca tepki koyduğumuz an kaybetmeye başladığımız an bence..ne zaman ki bir başkasına kabalık yapmaya başlıyoruz..sanki o an bizim sonumuz yine kendi tarafımızdan hazırlanmaya başlıyor bence..Herneyse ben futbolu severim işte..futbol benim için güzel bir eğlencedir..kendimce yıldızlar yaratır yanımdaki arkadaşlarıma o yıldızların meziyetlerinden bahsederim..bir menajermişim gibi..sanıyorum fazlaca Footbal Manager oynamaktan olsa gerek o tavır..Ben bir futbol izleyicisi olarak Arda Turan'ı da izlemekten zevk alıyorum..zeki bir futbolcu..zeki bir futbol oynuyor..onun oyununda aptallığın yeri olmadığı kesin..bu yüzden farklı..bu yüzden göz önünde sürekli.Ancak bir korkum var..Arda'nın Emre Belözoğluna benzeme ihtimali beni cidden düşündürüyor..düşündürüyor çünkü ikisininde başında aynı adam var..Fatih Terim...Emre Belözoğlunu daha çocuk denecek yaşta Galatasaray'ın A takımına çıkartıp ona forma veren..ona her zaman güvenen bir "baba"..ama öfke kusan bir baba..kimilerince "imparator" bir baba..bana göre ise şişirilmiş "imparator" sıfatının altında ezilmeye mahkum..kibirli ve öfke kusan terbiyesiz bir baba...başarılarının altında ezilmek zorunda kalan "cahil" bir baba..ve gerçekten mafya babası gibi bir baba...Emre Belözoğlu çok öfkeli..ne hakem tanıyor..ne rakip..ne taraftar..hatta zaman zaman kendi takım arkadaşını bile tanımıyor adam..öfkeli bir adam..abartılacak bir becerisi olmayan "bana göre" düz bir orta saha..ama öfkelilerin kadim dostu seviyesiz spor basınımıza göre bir zamanlar "Maradona" yakıştırılması yapılan öfke kusan bir evlat...Diğer bir yanda ise öfke kusan bir "Başbakan"..Emre Belözoğlu'nun nikah şahitliğini yapmış..öfke kusan bir başbakan...anlatabildim mi bilmiyorum...ülkenin başında öfke kusan bir adam..ülkenin futbol takımının başında öfke kusan bir adam daha..ve o adamın bir numaralı adamı yine öfke kusan bir adam..şimdi Arda gibi bir değer var bu ülkede..her manada iyi gelişirse şahane bir adam olur..ama bu "öfke kusan"..başarılarının altında ezilen ve seneler önce elde edilen başarıları ile hala övünür tavırlar sergileyen adamlara benzerse hakemler kaçsın önce..sonra taraftarlar..sonra kendi takım arkadaşları kaçsın..çünkü bizi toplumca karaktersizleştiren bir başbakan ve onun tavrından sapmayan yandaşları var bu memlekette..biz dünya kupasına falan gitmeyelim zaten..Emre vakti zamanında İngiltere'de top oynarken ırkçı tavırlar sergilediği siyahi kalecinin öcünü Afrikaya'da taşır belki..Aman Allah korusun..hani onlar yamyam ya..belki beyazı bol görünce yerler bizim milli takımı...

Her yerde sel olur..olabilir..her yerde doğal afetler insanların canına kasteder..edebilir..ama her yerde yöneticiler bu kadar yüzsüz ve arsız olmaz emin olun..başka yerlerde makam ve mevkii sevgisi bizimkilerde olduğu kadar su yüzüne çıkmamıştır henüz..belki de başkaları dediğimiz yurt dışı kaynaklı yöneticiler gerçekten "hizmet" etmeye geliyorlardır bulundukları yerlere...hani bizde genelde hizmet yerine "hezimet" götürüldüğünden dolayı..açılımlardan açılım beğenip açılması gereken her yolu tıkamayı görev edinmiş bu ezilmiş iktidara hala sahip çıkanları ayaklarımla alkışlıyorum..çünkü o esnada ellerimle yine kendi dertlerimizden bahsediyor olacağım..yazı yazıyor olacağım kendimce..evrimini tamamlayamamış eksik açılımları ve korkusuz gibi görünen korkaklıkları ile yüzleşemeyenler daha çok ölüme sebep olacaklar..selde ölenler dünyanın en garip ölümüyle ayrılmadılar aramızdan..garipsemeyin sakın..dün İstanbul'da yaşananlar dünyanın en normal ölümlerinden birisi..ani bir kalp krizi..ya da ne bileyim işte bir beyin kanaması kadar normal..anormal olan bir ölüm bence..selin içinde batan bir kayığın içinde seyir eden insanın ölümü olmalı..ne biz adam oluruz..ne onlar adam ederler..bize "lider" gerek..davos kuşu değil..lider gerek bize..bize hırsızları kollayan değil..iç barışı adam gibi sağlayabilen..kararlı lider gerek..bizi yalanlarla uyutan değil..ulusa seslenirken "dışarı" seslenenler değil..kızım sana söylüyorum gelinim sen söyle diyenlerden çok gördük biz..toplumca birbirimize düşürülmeye ve sömürülmeye çok alıştık..bir yandan hak ettik herşeyi..çünkü günlük vaatlere inandık..kısa vadede tüm problemlerin çözüleceğini sandık..biz senelerdir koskoca bir enkaz yarattık sadece..siyaseti bir bilim gibi değil de sanki bir gündüz kuşağı kadın programıymış gibi algıladık..algılanmasına sebep olduk..dünyanın her yerinde insanlar selden ölür..ama kimse bizim gibi..bizim yöneticilerimiz gibi başkalarına atmaz suçu..terbiyeli bir biçimde çekip gider elin oğlu diye atıp tuttuğumuz adamlar..Şimdi birileri çıkıp böyle konuşunca vatan haini ilan edilirler..aşşağılayın kardeşim kendinizi..hesabı özünüzden sorun..özünüzün sorunlarına inin..kendinizle yüzleşin önce..bu yöneticileri seçen de biziz çünkü..doğal olarak kendi içimizde çözmemiz gereken bir sorun var..Nazım Hikmet'in şiiri geldi aklıma..

VATAN HAİNİ

"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
"Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz, ben yurt
hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası, Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla :
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.




28.7.962


Alican Arıcan
11/09/09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder