30 Temmuz 2009 Perşembe

fakof-fakOf

Dünya sürekli bir gerginlik üzerine kurulu.Bu gerginlikten faydalanan insan sayısı fazla olmalı ki..gerginlik hiç bitmiyor.Şaşırtıcı olan tek şey insanların birbirine iyi davranabiliyor olması.Bir mayısı daha atlattık.Çünkü mayıs ayı sadece 1Mayıs'tan ibarettir.Potansiyel bir tehlikedir o gün...sözde terör eylemlerinin gerçekleşebileceği gündür.Polis istediği kadar adam döver..canı cam indirmeyi isteyen insan evladıda dilediği kadar cam çerçeve indirir.Seneler sonra Taksim meydanına..hemde çok anlamlı bir yere.."özgürlük anıtına" akın eden emekçiler..esasında bayramın "nasıl kutlanması gerektiğini" güzelce gösterdiler.Ara sokaklardan rahatsızlık veren "amacı başka olanlar" karakter olarak farklılık göstermeyen polisle çatışarak bayram gününe kendilerince anlam kattılar.Halkların kardeşliği adı altında yalan söyleyerek işaret edilen noktayı değiştirmek isteyenler savaşa bile bile hizmet ettiler.Arası benim açımdan hiçbir zaman bozulmamış iki halkın yakınlaşmasından ziyade uzaklaşmasına hizmet ettiler..ediyorlar..edecekler.Tabii buna devlet eliyle zaten zemin hazırlanıyor..sistem savaşa ve kan dökülmesine çok müsait.Herneyse birşekilde geldi geçti.Seversin sevmezsin oldu bitti işte.Genel sorun birbirimize tek bir açıdan bakmamız bence.Bundan sebep aklıma gelen şeyi yani "fakof-fakOf" ismini daha doğrusu anlayanlar için yabancı dilden "hakaret" manası taşıyan bir kelimeyi "birleştirici" olması adına kullanmak istedim.Birbirimizi itmekten,düşürmekten bu kadar zevk alırken..zamanı geldiğinde yine birbirimize muhtaç kalacağımızı unutmamamız gerek.Bu coğrafyadaki çeşitlilikten malzeme çıkartmamız gerekirken..malzemeyi tüketmek için elimizden geleni yapmamız sadece aptallık.Sanatsa sanat...tarihse tarih..medeniyetse medeniyet..diğerlerinde olmadığı kadar sende var..bende var.Başkalarının faşizminden bahsedene kadar kendi faşizmimizle yüzleşip onu bitirmek adına çaba harcamadıkça ülkemizde bombaların patlayışı etrafın kan gölü oluşu devam edecektir diye düşünüyorum.Sevmek zorunda değilsin belki..ama saygı duymak zorunda olduğunu unutmadığın sürece kimsenin şiddetine hizmet edeceğini düşünmüyorum.Çevremizde olan biten olaylara ya da o olaylarda adı geçen insanlara..kim olurlarsa olsunlar tek bir açıdan bakmak doğru değil.Sanıyorum biz en başta herkese ve herşeye tek bir noktadan bakmakla kaybetmeye başladık.Birisinin doğu illerinden birinde doğmuş olması bizim için "kötü" birisi olması adına yeterli gibiydi sanki."Kötü" kelimesine anlam yüklemek sanıyorum çok hoşumuza gitmiş olmalı ki "doğu" bizce hep kötü şeylerin olduğu ve umudun hiç yer edinemediği bir mekandı.Yaratılan "suni" şiddetin ve gerginliğin üzerinden paylanan sistem sadece şiddet sever zenginlerin zenginliğini arttırdı.Türban meselesi üzerinden ülke gerenlerin tek kazancı sandıkta arttırdıkları oylar olmadı..aynı zamanda "delikanlılıklarını ve gözlerinin kara oluşunu ispat etmiş oldular"..havaya uçurulan yazarlar veya otel odasından hedef alınıp vurulan insanlar..ya da peygamber sakalını "yatırım yapan arap iş adamının" ayağına götürenler..hepsi bu ülkenin çocuklarıydı.Travesti gerçeği Mahsun Kırmızıgül'den önce de vardı..o sadece bahsetti..belli ki doğru bahsetti.Birileri önümüzdeki duvarları yıkarken..duvarı öyle ya da böyle yıkmaya çalışan adamın "türkücü" kimliğinden sıyrılmasına destek olmayanların bu ülkedeki şiddeti bitirmek adına çaba harcayacaklarını sanmıyorum.Eleştiriye elbette açık olmak gerek..ancak eleştirirken amaç "bitirmek" olmamalı.Ergenekon soruşturması gerçekten bu ülkenin karanlık geçmişini bitirecekse buna sonuna kadar destek veririm kendi adıma..ancak Fatih Ürek ve Emel Sayın işkenceci olarak geçecekse..Uğur Dündar'ın eşinin gerçekleşmemiş Brezilya seyahatinden bahsedilecekse..balık tutan adamın oltasına bomba takılacaksa..iş açıkçası geyiğe sarıyor demektir.Aynı ülkede Deniz Fenerinden hiç bahsedilmeyecek ve türlü yalanlarla AKP yargı tarafından korunacaksa burada bağımsız adaletten bahsedemeyiz.Benim istediğim şey sadece "birlik" sadece "düzen" sadece "güzel"..hayat felsefem şuyum buyum yok..tembel herifin tekiyim...çoğu zaman salak olduğumu düşünüyorum hatta.Kendimle yüzleşmeyi hiç sorun etmiyorum çünkü ilk önce değerli olan "benim".Yanlışı yapanda benim..doğrunun altında adı yazanda benim..bunlar hepimiz için geçerli belki.Birbirinden farklı hayatlar yaşıyor olsakta hepimizin ortak noktaları mevcut..biz önce aynada beliren surata rahatça hakaret edebilmeliyiz ki..bir başkasını adil yargılayabilelim..diye düşünüyorum.Biliyorum ki bu ülkede birbirini seven ama aynı zamanda farklı etnik kimliklere sahip milyonlarca insan var..bu sayıyı arttırmak gerek.Ölüm birilerini mutlu ediyor..onların sayıları az.."umutsuz" açıklamalar yapmanın vakti değil...aynı toprağı ve aynı gökyüzünü sonsuz zamanda paylaşmanın vakti diye düşünüyorum...

Alican Arıcan

02/05/09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder