30 Temmuz 2009 Perşembe

88 MODEL-9

Bugün binlerce insan Türkan Saylan'ı uğurladı.
Bugün binlerce insan "çok hoş" bir tepki verdi.Hükümete verilebilecek en güzel tepkilerden en üstte duranı..kütüphanenin en üstteki rafında duran en kalın kitabı fırlattı bugün binlerce insan.
Severler..sevmezler, bilemem ancak bir gerçek var ki bu ülkeye kattıklarından sebep "saygı" duymak zorundaydı herkes.Elbette fırsatçı bir zihniyet vardı onun görüşlerini sevmeyen ve saygı duymayan.
Sevmeme hakkına herkes sahiptir ancak herkes saygı duymak zorundadır..hem de bu ülke de bazı yolsuzluklar çarşaf çarşaf serilirken önümüze..yolsuzluğa ismi karışan derneklere kol kanat gerenler bin defa saygı duymak zorundadır..milyon defa saygı duymak zorundadır.Amacı ve hedefi sadece "çağdaş bir yaşam" olan topluluğu karalamak adına yürütülen hükümet destekli iğrenç kampanyaya destek olan herkes milyon defa saygı duymak zorundadır.Bunun adı faşizm olacaksa eğer..bu zorunlu saygının..bu bahsettiğim,istediğim zorunlu saygının temelinde "faşist" bir düşünce yatıyorsa..o zaman yaşasın faşizm diye haykırmaktan geri kalmayacağım..keşke her faşizm geleceğe ışık tutan zihniyetlerle kol kola yürüse.
Türkan Saylan son buluşmasını her daim sadık kaldığı toprağı ile yaşadı..bazıları mutlu oldu..ama o "bazıları" bu ülkenin yarınlarının temelini atmıyor.Gönül ister ki o "bazıları"da hayal ettiğim o upuzun sofrada bizlerle oturabilse..umuyorum gerçekleşir.Çok zor gözüküyor ama "ışık" ile halledilmeyecek sorun yoktur..en azından öyle inanmak istiyorum.

Cumhurbaşkanı yargılanamazmış..davanın adı da "kayıp trilyon"..esasında işin içinden sıyrılmak kolay.Yargı zaten bağımsızlığını yitirmiş..ipler iktidarın elinde.
Bu ülke de iktidar sevmeyen adam bil ki takip edilir..peşine adam takılır..bir şekilde rahatsız edilir.
Yahu belki adamlar paraya değer vermediklerinden kaybediyordur trilyonu..ne olacak canım bir bakılsa şu işe.Dibine kadar araştırılsa bir..hani kanser hastası Türkan Saylan'ın evini basıyor ya polis..Çankaya'yı bassalar bir sabah..Arnavutköy yollarının üstü tabii.Çankaya'yı basmak "yürek" ister..zaten bu şaka..zaten bu hayal.Bizim insanımız cumhurbaşkanını sever..sayar..tapar bile.Ben evinin camına posterini asan biliyorum gerisini sen düşün.Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi dolduğunda sevinç çığlıkları atanlar oldu..duydum..ben herkesi seviyorum..bazen pişman olsam da bu genellikle hoşuma gidiyor.Çünkü seven sövülmeye mahkum gibidir hani..Herneyse işte Abdullah Gül yargılanamayacakmış..bir cumhurbaşkanı ancak "vatana ihanet" suçundan yargılanabilirmiş..mış,müş,moş,muş,maş,...vs.yahu kaybedilen trilyon hangi gezegenin..hangi coğrafyanın trilyonu.Sözde bağımsız yargı konu "ergenekon" olunca istediği adama istediği soruyu sorabilirken bu coğrafyada "kaybedilen" trilyonun hesabını neden cumhurbaşkanına soramıyor.Soramıyor çünkü yargı bağımsız falan değil..aksine gayet bağımlı hem de acil tedaviye ihtiyaç duyacak kadar bağımlı..damarlarının hepsi tıkalı bir biçimde bağımlı..ölümcül bağımlı...belki bir gün bu yazdıklarımı anlayacak insan sayısı artacaktır..umudum yine yarınlara kaldı.

Ben Kemal Unakıtan'ı özledim..banane özledim işte kardeşim parasıyla değil mi?..
Ben Ahsen Unakıtan'ı özledim..banane özledim işte kardeşim Rabbine soran Ahsen Unakıtan'ı özledim ben..delisiyle değil mi?
İsmini yazarken her defasında aklımı karıştıran "Kürşad-Kürşat" Tüzmen'i özledim ben..Mersin İdmanyurdu'nu süper lige çıkartmak için canla başla çalışan yüzücü-gezici devlet bakanımı özledim.
Devletime gözü gibi bakan bakanlarımı özledim..parasıyla değil mi?
Eski adalet bakanımı özledim ben..onun keskin bakışları ile çözdüğü adli problemleri bile özledim diyebilirim..
Mehmet Ali Şahin bakışlı..abimi özledim..banane özledim işte kardeşim bağımsız yargısıyla değil mi?
Hatta Ertuğrul Günay beyefendinin dayanamayıp eleştirdiği Mehmet Ali Şahin bakışlı..abimi özledim..eleştiriye eleştiri ile cevap veren eski adalet bakanımı özledim kardeşim..parasıyla değil mi?

Ergenekon ülkeyi böldü tamam..kabul hepsi suçlu..içeri giren çıkan hatta Zekeriya Öz ile tokalaşan hatta daha da ileri gitmek gerekirse İstanbul adliyesinin önünden geçen herkes suçlu..Silivri diyenler zaten idam sehpasına çıktı bile..
Kabul yargı sonuna kadar bağımsız..
Hatta denizin feneri ile çağdaş yaşamı destekleyenler arasında hiçbir fark yok hepsi ahlaksız değil mi?
Deniz suyunu bulandırdılar..çağdaş yaşama kibrit çaktılar ama "yakıp-yıkmak" için..
Hani yargı bağımsızdı nerede "ivici fenerliler"
Ya siz hala iktidarı savunun..ülkeyi bölmekten bahsedenler parsel parsel götürdüler..götürüyorlar..sattılar..satıyorlar..
Nerede Hüseyin Üzmez..nerede düşen THY uçağının sorumluları..nerede devrilen hızlı tren'in sorumluları...nerede din sömürücüler..işsizlik ne kadar arttı..imf neden "büyümeyeceksin" emri verdi?
Bunlar aklıma gelenlerden bir kaçı..aklınıza gelen varsa devamını getirin sizler...
Bu kafayla gitmeye devam edersek bunlar bizi hergün kerizler..


Alican Arıcan

19 Mayıs 09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder