30 Temmuz 2009 Perşembe

88 MODEL-4

Real Madrid futbolcusu Pepe fena bir iş becermiş..rakip takım Getafe'nin forvetini düşürmüş,ezmiş,tekmelemiş..maçtan sonra basın bu duruma haklı olarak fazlaca tepki gösterince..futbolu bırakmak ile ilişkilendirilebilecek türden açıklamalar yapmış..vay anasını keşke bıraksada gitse.Bazı şeylerin affı olmuyor çünkü.
İşçi bayramının tam anlamıyla "bayram" olduğu şu günlerde..ülkemizin daha "gelişmiş" bölgelerinde çocuklar bir şekilde kendilerine armağan edilen günü bayramı kutlarlarken Hakkariden evlerimize ulaşan görüntü
"şiddet" kelimesinden nefret etmekte ne kadar haklı olduğumu gösterdi resmen.Polis bir çocuğu öldürürcesine dövdükten sonra hiçbirşey olmamış gibi bir başka meslektaşını çocuğun yanına gönderiyor ve sağlık durumu hakkında bilgi alıyor muhtemelen..hani ölmüş mü? ölmemiş mi?..eminim çocuk umurlarında falan değil..
Çocuğun kaç yaşında olduğu ya da o duruma nasıl getirildiği polislerde dahil olmak üzere bu ülkenin çoğunluğunun umrunda değil..seçim zamanında memleketi "Edirne'den Kars'a kucaklayan" siyasetçilerimiz yaratılan bu gerginliğin neresinde yer alıyor acaba?..
Seçim zamanı valilerin desteği ile beyaz eşya dağıtan iktidar bu şiddetin tam olarak neresindedir?
Öldürülesiye dövülen çocuk kimler tarafından "mecbur" hale getirilmiştir?
Öldüresiye döven polis tam olarak kimler tarafından yönlendirilmektedir?
Öldüresiye döven polisin yarattığı şiddet hakkında tam savunması nedir?
Öldürülesiye dövülen çocuğun ailesinden kaç kişi dağdadır?
Dağa çıkanlar tam olarak hangi sebeplerle dağa çıkmaktadırlar?
Doğuda görev yapan polislere tam olarak hangi ayrıcalıklar sağlanmaktadır?
Doğuda görev yapan polisler içerisinde terör örgütünün dağ kadrosu ile alakalı kişiler var mıdır?
Ergenekon soruşturmasında canı yanan bir sürü topluluk varken neden polis bunların içinde doğrudüzgün yer almamaktadır?
Polis sadece doğuda değil batıda da neden şiddetin destekleyicisi konumuna gelmiştir?
Polis teşkilatı kendi içindeki sorunları nasıl halletmektedir?

Aklıma gelen bir kaç soru..esasında bu soruların cevapları ne çocuğun acısını dindirir ne de onu o hale sokan şiddet yanlısı polisin vicdanını rahatlatır.O polis bu günden sonra rahat uyuyamaz.Çünkü unutulmayacak bir karenin baş kahramanı oldu bir anda..içinde bulunduğu teşkilat onu elbette koruyacaktır.Daha önce şiddete başvuran diğer memurlarını koruduğu gibi.Polisi sevmiyorum bunu açıkça söylüyorum..polisi sevmiyorum çünkü polis şiddet konusunda hep "üste" çıkmayı bilen taraf bu ülkede..suçu sadece "taş" atmak olan bir çocuğu böylesine manidar bir günde yoğun bakıma kaldırılacak kadar dövmek..yani sadece sarsmakta değil yapılan bildiğiniz dövmek..şiddetin her türlüsüne karşıyım ancak karşısındakinin "çocuk" olduğunu unuturcasına fiziksel şiddete başvuran birisi şu andan itibaren polis teşkilatının içerisinde yer almamalıdır.Polis benim için şiddetin başladığı noktada duran adamdan başka hiçbirşeyi temsil etmemektedir.Bu günden sonra ne o dayağın acısını çeken çocuğun hayatı ne de o dayağı atan polisin hayatı eskisi gibi olmayacaktır.
Bu sorunu kim..nasıl çözer bilemem..senelerdir akan kanın durdurulması adına herkes taşın altına elini sokmalıdır.Malesef "yuvarlak" çalışmalar yapılarak sadece gözümüz boyanmaktadır..ama işin aslı..kimse gerçekten doğudan parlayan güneşin ülkemizi aydınlatmasına izin vermemektedir.

Alican Arıcan

23/04/09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder