5 Şubat 2009 Perşembe

SAĞ-SOL PENALTI GOL

Genciz,şahaneyiz ve işin kötüsü kan fena halde kaynıyor.Bu "kan kaynaması" durumunu acı çektirici hale getirmek için çevremizdeki "karşıt görüşlü" öğrencileri türlü yollarla pataklamak sureti ile bünyemizden bertaraf edebiliriz.Bizim sevmediğimiz bir görüşü benimsemiş hatta benimsemekle kalmamış üstüne birde damarlarında gezdirmeye başlamış biri yada birilerinden nefret etmek kadar basit birşey yok yeryüzünde.Temelden algılamak gerekirse durumu "Sen sağcısın ben solcu" al sana en sağlamından bir harp sebebi.Sağdan sola bardak atılmış ardından soldakiler ve sağdakiler ortak noktada buluşup "yemek yemeyi kolaylaştıran ve medeni hale getiren" çatal ve bıçak ile birbirlerini yemeye başlamış.Dün izlediğim haberlerde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih, Coğrafya Fakültesi'nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavga neredeyse bu şekilde özetlenmişti.Birkaç ay kendimi zorlasam sadece bu konuya yoğunlaşsam üzerine iki tane kitap yazar hatta best-sellere kaptırır parayıda cebe indiririm.Kısacası ne sağ kalır ne sol.Zaten kavganın çıkış sebebide ideolojik değil.Bundan kırk sene öncede değildi ve bundan sonrada sebebi net kavgalar edilmeyecek gençler arasında.Açıkçası işi "biz burada birbirimizi yerken topraklarımız elden gidiyor işgal ediliyoruz" milliyetçiliğinede getirmeyeceğim.Çünkü umrumdada değil (değiller).Dertleri sadece "karşıt görüşü" savunan kişilere zarar vermek olan hiçkimseyi savunmam savunamam çünkü bende vicdan var.Sen kalkacaksın "faşist" diye suçladığın adama yine aynı faşizmle cevap vereceksin.E adama sormazlar mı? "Nerede kaldı senin insanlığın?".Sen karşındakine hayvan muamelesi yapacaksın sonrada insanlıktan,dostluktan,kar
deşlikten bahsedeceksin.Sen medeniyetten gün geçtikçe uzaklaşıp hergün bir önceki günden daha fazla öküzlüğün altına imza atacaksında bunun adıda "Solculuk veya Sağcılık" olacak.Sen evvela insandan nefret edeceksin ve kalkıp "devrim"den bahsedeceksin.Sen sıra arkadaşına sırf düşünceleri ve okuduğu kitaplar yüzünden kin kusacaksında "milliyetçilik"ten bahsedeceksin.Ortalığı yakıp yıkacaksın eğitim görmek için gittiğin yeri kana bulayacaksın ondan sonra saygı görmeyi bekleyeceksin.Sen eleştirilmekten rahatsız olup inancını yitirdiğin hayallerinden sıyıramadığın için kendini;bir sürü insan sebepsizce korkacak,kaçacak,yaşadığı yerden nefret eder hale gelecek.Genç ruhun genç bedenin eğlenmeyi gülmeyi hedeflerken senin çökmüş beyninden bağımsızca;sen hala zarar vermenin peşinde koşacaksın.Sen önce kendine yani insanlığına düşman olacaksın.Seni bir hayvanın içgüdülerinden çekip çıkaran şeyin karşısına düşman gibi dikileceksin ve ardından "saygı" bekleyeceksin.Ve tüm bunlar olup biterken hiç sormayacaksın kendine "Herşey karşılıklı mıdır?" diye.Hatta politika ile ilgilenmeyen merak etmeyen gençleri sorgulayacak ve onların geçirdiği hayatı "boş" olarak nitelendirip bir süre sonra onlardanda nefret edeceksin karşıt görüşlülerden nefret ettiğin gibi.İçtiğin suya aşık olmayacak aldığın nefesin içinde nefret besleyecek ve ardından iki şiir okuyup hayalini kurduğun devrime ulaşacağını sanacaksın.Hocalarından,okulundan,okula gidip geldiğin yoldan bile nefret edeceksin ve daha sonra aldığın eğitimden şikayet edip sisteme bağlayacaksın ekipçe yarattığınız birçok sorunu.Elbette yaşadığımız yer şahane değil ancak yaşadığımız sorunların hiçbiri bir başkasından nefret etmemize sebep olmamalı.Kimseyi sevmek zorunda değilsin ancak saygı duymak zorundasın.Gerekirse bir faşiste bile saygı duymalısın ki işte o zaman tarih seni yazsın.Gerekirse hayatı boyunca herkese zulmetmiş bir diktatöre bile saygı duyacaksın ki yazılan tarihi okuyanlar sana özensin senin gibi olsun.Sen önce iyi örnek olacaksın ki "nefret" ettiklerinden daha fazla türemesin.Ama tüm bunlar için önce sen insan olduğunu hissedecek ve çevrene hissettireceksin.Şiddetin içine bir şekilde bulaştıktan sonra ne sağcısın ne solcu sen sadece kabaca bir hayvansın.İnsan olma özelliklerinden vazgeçmiş hatta bana kalırsa hayattan emekli olmuş bir hayvansın.İster Ankara'da ol istersen başka bir yerde.İnsanın heryerde insan gibi davranması gerektiğini unutma unutturma.Yoksa daha çok köşe yazarı,düşünür,sanatçı yolcularsın meydanlardan.Sisteme kafa tutacaksan eğer bunu insanca yap ki sistemin kölesi olan kişiler "orada farklı birşey oluyor" dedikten sonra senin yanına gelsinler.Birilerini bekliyorsan yanına "kanlı" devrimden bahsetmeyi geç.Düşünerek ve düşündüğünden insanca bahsederek devrim yapmaktan söz et.Yoksa kanım kaynıyor bahanesiyle ne kendi gençliğini heba et ne de başkasınınkini.Kısacası seni sen yapan şeylerin önce "insan" olmanla alakalı olduğunu unutma.

Alican Arıcan

22/01/09

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder